Erkan Akçay: “Ülkemiz Kayıp Yıllarını Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle Telafi Ediyor”
MHP Küme Başkan Yardımcısı Erkan Akçay, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda yapılan 2023 bütçe görüşmelerinde; “Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin yönetimde sağladığı istikrarla, bir çınar gibi kök salıyor ve eşi benzeri olmayan bir model olarak tüm dünyaya örnek oluyor. Türkiye istikrarını Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile sağlamış oldu. Bu çok büyük bir başarı. önemli başarı Dört yılı başarıyla geride bırakan bu sistemde “Ülkemiz kaybettiği yılları telafi ediyor. Türkiye prangalarından kurtuldu ve ilerlememizi engelleyen kronik sorunlara neşter vurdu” dedi.
2021 yılı Kesin Hesap Kanunu Teklifi ve 2023 yılı Bütçe Teklifi Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda görüşülüyor. Genel Kurul’daki görüşmeleri CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, HDP Eş Genel Başkanları Mithat Sancar ve MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli de takip ediyor. MHP Grubu adına konuşan Grup Başkanvekili Erkan Akçay, kısaca şunları söyledi:
“Dünya salgın hastalıklar, savaşlar ve ekonomik bunalımların neden olduğu küresel krizlerle mücadele ediyor. Derinleşen krizler Asya’dan Avrupa’ya, Amerika’dan Afrika’ya birçok ülkenin yönetiminde istikrarsızlığa yol açtı. Başta ABD olmak üzere birçok ülkede hükümet krizleri ortaya çıkıyor. Avrupa Birliği ülkeleri İngiltere’de neredeyse iki haftada bir başbakan değişirken Hollanda, Almanya, Belçika, Bulgaristan ve Çek Cumhuriyeti’nde parlamenter sistemden kaynaklanan krizler yaşanıyor. marulun bozulmasından daha kısa kendi deyimiyle Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Hükümeti İdare sisteminin sağladığı istikrarla bir çınar ağacı gibi kök salar ve benzeri olmayan bir model olarak tüm dünyaya örnek teşkil eder.Türkiye istikrarını sağlamıştır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile bu çok değerli bir başarıdır Dört yılı başarıyla geride bırakan bu sistemde ülkemiz t kaybettiği yılları telafi etmeye çalışıyor. Türkiye, acılarından kurtuldu ve atılımlarımızı engelleyen kronik sorunlara neşter vurdu.
“ESKİ PARLAMENTER SİSTEME DÖNME İSTEĞİ SİYASİ Körlük, İlerleyen Bir Cehalet, GEÇMİŞ DENEYİMLERDEN DERS ALMAYAN BİR SİGORTADIR”
Eski parlamenter sisteme dönüş arzusu, siyasi bir körlük, köklü bir cehalet ve geçmiş tecrübelerden ders almayan bir budalalıktır. Bu sisteme ucube diyenler, eski sistemin kısır tartışmalarını yeni sistem üzerinden yürüten ucube bir tavır içindeler ve ucube sistem için de tekliflerde bulunuyorlar. Bugün yeni sistemin sağladığı istikrar sayesinde Gazi Meclisimiz ilk kez altıncı yasama döneminde çalışmalarına devam etmektedir. Yönetimde sağlanan istikrar, ekonomik altyapı, diplomasi, teknoloji, terörle mücadele, ulusal haklarımızın korunması, sağlık, spor ve her alanda elde edilen başarılarla perçinleniyor. Yıllardır hükümet krizleri, emperyalist müdahaleler, darbeler ve istikrarsız yönetimlerle kesintiye uğrayan çığır açıcı saldırılarımız sahipleniliyor. Türkiye dün olduğu gibi bugün de egemenlik ve beka mücadelesi vermektedir. Covid-19 salgını, sınır çatışmaları, iç savaşlar ve göç dalgası küresel istikrarsızlığı güçlendirdi.
“MİLLETİMİZ BATIYA BAKACAK MANDATORLARA İNSAN VERMEZ”
104 yıl önce ülkemiz emperyalistler tarafından işgal edildi, ordularımız dağıtıldı, ekonomimiz çöktü. Emperyalistlerle bazı zavallı işbirlikçiler, işgalcilerden korunmak için yalvararak iktidarı ele geçirmeyi umuyorlardı. Tıpkı bugün yabancı devletlerden güç bekleyenlerin yaptığı gibi. Bugün devlet yıkılmalı nasıl yıkılır diyenler; dün ‘Abdülhamit nasıl giderse gitsin’ dediler. Bugün Libya’da ne yapacağız diyenler, dün Trablus’ta, Bingazi’de ne yapacağız diyorlardı. Ulusa değil, yabancı devletlere taahhütlerde bulunurlar. Milletimiz kendini küçük görerek boyunları bükülmüş, batıya bakan mandalara boyun eğmeyecektir.
“CUMHURBAŞKANLIĞI YÖNETİM SİSTEMİNİN SAĞLADIĞI İSTİKRAR İLE KRİZLERİ YÖNETEREK TÜRKİYE DİĞER ÜLKELERDEN OLUMLU BİR ŞEKİLDE AYRIŞMIŞTIR”
Türkiye, Cumhurbaşkanlığı yönetim sisteminin sağladığı istikrarla, krizleri bertaraf ederek olumlu yönden kendisini diğer ülkelerden ayırmıştır. Türkiye, yatırım, büyüme, ihracat ve istihdam alanlarındaki güçlü performansıyla küresel ekonomik krizin yıkıcı etkilerini en az hasarla atlatan ülkelerden biri haline geldi. Dünya ekonomisinin yüzde 3,3, OECD ülkelerinin yüzde 4,5 ve AB ülkelerinin yüzde 6 küçüldüğü 2020’de Türkiye yüzde 1,8 büyüme kaydetti. 2021 yılında yüzde 11,4 ile son 50 yılın en yüksek büyüme oranına ulaşarak AB ve OECD ülkelerinin iki katı büyüme kaydetti. 2022 yılının ilk çeyreğinde yüzde 7,5, ikinci çeyreğinde yüzde 7,6 ve üçüncü çeyreğinde yüzde 3,9 ile başarılı büyüme performansını sürdürmekte ve dokuz çeyrektir kesintisiz büyüme sürecini sürdürmektedir.
“KÜRESEL EKONOMİK KRİZLERİN ÜLKEMİZ ÜZERİNDEKİ OLUMSUZ ETKİLERİ SEKTÖRÜMÜZDEKİ SÜREKLİ SARMA ÇARKLARIYLA BÜYÜK ÖLÇEKTE KEŞFEDİLMİŞTİR”
Küresel ekonomik krizlerin ülkemiz üzerindeki olumsuz etkileri, sektörümüzde çarkların kesintisiz bir şekilde dönmesi ile büyük ölçüde ortadan kaldırılmıştır. Ülkede bir tek fabrika kurulmadı diye yaygara koparanlar, ekonomik büyümemizin lokomotifi olan sanayideki olumlu göstergeler karşısında adeta üç maymunu oynuyorlar. Küresel ekonomideki durgunluğa rağmen sanayi üretimimiz artmaya devam ediyor. Sanayi üretimi pandemi sonrası yüksek seviyelerini korusa da 2022’nin ikinci çeyreğinde ekonomideki yüzde 7,6’lık büyümeye 1,7 puan katkı sağladı.
“21. YÜZYIL TÜRK VE TÜRK YÜZYILI OLACAK”
Türkiye, özellikle son yıllarda gerçekleştirdiği büyük saldırılarla kurumsal kapasitesini ve örgütsel kabiliyetini artırmıştır. Türkiye, idari sistemde, diplomaside, ekonomide, savunma sanayi ve teknolojide insanı merkeze alan bir anlayışla küresel ve bölgesel düzeyde örnek bir güçtür. Güçlü endüstriyel altyapımız, yetişmiş iş gücümüz ve yeniliklere hızla uyum sağlama kapasitemiz ile aşamayacağımız engel yoktur. 21. yüzyıl Türklerin ve Türkiye’nin yüzyılı olacaktır.”