Sanat gibi günlük hayatımızın bir modülü haline gelen siyaset, televizyon parodilerinden çizgi filmlere kadar her zaman yaratıcılık ve eleştiri için bir ilham kaynağı olmuştur.
Yaratıcılığın, ifadenin ve özgür iradenin beşiği olan sanat, sanatçıların gündelik hayatın acımasızlığını ya da hoşluğunu gösterirken, memnuniyetsizliklerini, gelecekle ilgili isteklerini dile getirmelerine ve statükoyu eleştirmelerine hizmet etmiştir. Sanat sadece insanların estetik ve hoşluk algılarına etki etmez, aynı zamanda duygu ve düşüncelerin ifade edilmesinde, fikirlerin yayılmasında ve insanları etkilemede rol oynar. Sanat, insanları değişim yaratanlar olmaları için güçlendirebilir ve güçlendirebilir. Sanat, adaletsizlikleri vurgulamak için kullanılabilir, ancak tüm sanatlar dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeyi ve statükoyu değiştirmeyi amaçlamaz. Bazen sanatçılardan güncel siyasi ve ideolojik görüşleri destekleyen eserler üretmeleri istenebilir. Bu tür politik sanata propaganda sanatı denir.
Propaganda sanatı, fotoğraf, heykel, kamusal sanat gibi pek çok biçim alabilir.
Çoğumuzun bildiği “We Can Do It” duyurusu, J. Howard Miller tarafından 1943 yılında Westinghouse Electric için çalışan kadınlara moral vermek amacıyla yapılmış, ancak günümüzde feminizmi desteklemek amacıyla yeniden gündeme getirilmiştir. güçlü görüşü, bakışı ve sloganıyla sonraki yıllarda tarihin en etkili propaganda örneklerinden biridir.
Modern fotoğrafın ilk siyasi eseri olarak kabul edilen tablo, Eugène Delacroix’in “Halka Yol Gösteren Özgürlük” (1830) isimli tablosudur.
Fransız Devrimi kutlamalarını resimleyen Jacques-Louis David, sanat estetiği ile propaganda anlayışını bir araya getirmeyi başaran ilk sanatçılardan biridir.