NASA’da çalışmadığınız sürece sizi etkilemeyecek hatta aklınıza bile gelmeyecek bazı problemler olduğunu söyleyebiliriz. Bunlardan biri de hidrojenle ilgili…
Hidrojen, gün ışığında neredeyse görünmez olan çok soluk, mavi bir alevle yanar. Ayrıca, oldukça yanıcıdır ve en küçük çatlaklardan bile sızabilir.
2015 yılında yayınlanan bir gönderide NASA, “ Bu element oldukça yanıcı olduğundan, yüksek basınç kaçakları yanmaya neden olabilir.dedi ve ekledi: “ Sonuç olarak, sızıntıların tespit edilmesi en yüksek önceliğe sahiptir, ancak aynı zamanda bir zorluktur çünkü yaydığı gaz ve alev kokusuz ve renksizdir.”
NASA ve Florida Güneş Enerjisi Merkezi, 2003 yılında elemente maruz kaldığında renk değiştiren bir bant şeklinde bir deney buldu. Daha önce, alevleri algılamak için ultraviyole sensörler kullanılıyordu. Ancak bundan önce kullanılan tahlil, çok daha az etkileyici olmasına rağmen çok daha eğlenceliydi.
Nasa, ” Bu riskler göz önüne alındığında, birkaç millik bir boru sınırından akarken sıvı hidrojeni izleme görevini hayal edin; NASA’nın, yüz binlerce galonun yakıt ikmali için yedek bir tanktan fırlatma rampasına aktarıldığı her mekik fırlatma hazırlığında yapmak zorunda olduğu şey buydu.der ve devam eder: Apollon zamanında bu sızıntılardan birindeki alevi tespit etmek ‘süpürge’ yöntemiyle yapılıyordu. Bu yöntemde işçiler bir süpürgeyi alıp ileri doğru tutarak dolaşırlar. Süpürgenin başı yanmaya başladıysa kaçak var demektir.“
“İnsanları uzaya fırlatan bir organizasyon” Süpürgem yanıyor mu? Testi yaptığını görmek muhtemelen en inandırıcı görüntü olmasa da, test pratikti ve kesinlikle işe yaradı. Süpürme yolu, hidrojen yangınlarına müdahale eden itfaiyeciler tarafından da kullanıldı. Neyse ki, zamanla havanın biraz rüzgarlı olmasına duyarlı olmayan daha uygun yöntemlerle değiştirildi.
